Tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Fatih Sultan Mehmed: Doğu’nun ve Batı’nın Efendisi kitabının bir bölümünde ünlü Rus yazar Fyodor Dostoyevski’den bahsediyor. Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethetmesi dünyada geniş yankı uyandırdı. Çağ açıp, çağ kapatan II. Mehmed’in başarısı dillere destan adeta…
İstanbul’un fethinden sonra “İstanbul bizim olmalı” diyen Rus yazar Fyodor Dostoyevski, o dönem pek çok kesimden de destek aldı. Dünya ve klasik edebiyatının en önemli isimlerinden olan yazarın bu ideali gerçekleşmedi ama eleştirilere maruz kaldı.
Meraklıları için kitabı okumalarını tavsiye ediyoruz…
Ünü tarihçi kitabın 232’inci sayfasında ilginç bir saptamada bulunuyor. Ortaylı Dostoyevski hakkında şöyle yazıyor;
“EN RENKSİZ GÖRÜNEN ADAMI”
Dostoyevski bütün insanlığın en enternasyonalisten renksiz görülen ve herkesin ifade ettiği gibi Rusluk ve Hristiyanlıktan öte görünen fikir adamı. Kendi dünyasında Nikolay Yakovleviç gibi sol panslavistle konuşup, yazabiliyor. İstanbul için tasavvurları herhangi bir Hristiyandan farklı değil. Bu makaleler ve iddialar Rus tarihinin tanınan yazarlarında belirtiğimiz noktada rastlanıyor.”
DOSTOYEVSKİ…
Fyodor Dostoyevski, 11 Kasım 1821’de Petersburg’da dünyaya geldi. Rus ve dünya edebiyatının tartışmasız en önemli ve büyük romancılarından olan Dostoyevski, pek çok roman yazdı. Romanları dünyanın hemen hemen bütün dillerine çevrildi.
Yazarın babası bir ordu cerrahı, annesi bir tüccarın kızıydı. Annesinin yardımıyla evde başladığı eğitimini özel bir okulda sürdürdü. Babası sert ve acımasızdı. Annesinin koruyucu tavırlarına sığınıyordu.
Annesini 15 yaşında kaybetti. 1837′de girdiği Petersburg Askeri Mühendis Okulu’nu bitirdi.
Öğrencilik yıllarını Rus ve Avrupa edebiyatının önde gelen yazarlarının eserlerini okuyarak geçirdi. Kısa bir süre askerlik yaptıktan sonra ayrılıp edebiyatla uğraşmaya başladı.
İLK ROMAN: İNSANCIKLAR
Topraklarında çalışan köylüler tarafından öldürülen babasından az bir miraz kalmıştı. İlk romanı İnsancıklar’ı 1846′da yazdı. 1954′te basılan bu roman, ilk Rus toplumsal romanı sayılır.
Bu eserin basılmasından sonra ünlendi. 1846′da yazdığı ikinci romanı Öteki yeterli ilgiyi görmedi. Ünü giderek kayboldu…