İsrail’in İran’a saldırıları Arap ülkelerinin ekonomisinini etkiledi

Jeopolitik sorunlar sadece sorunun yaşanan ülkeleri değil olayların geçtiği coğrafyayı da çok yönlü etkiliyor.

İsrail, 13 Haziran’da ABD desteğiyle İran’daki askeri, nükleer ve sivil hedeflere kapsamlı bir saldırı başlattı.

İran da balistik füzeler ve insansız hava araçlarıyla İsrail’in askeri ve istihbarat tesislerine karşılık verdi.

12 gün süren çatışma sürecinde enerji, yatırım, turizm ve mali piyasalarda dalgalanmalar yaşanırken, stratejik olarak Körfez’deki güvenlik ve tedarik zinciri de tehdit altına girdi.

Çatışmaların ardından 24 Haziran’da ABD Başkanı Donald Trump, Tel Aviv ile Tahran arasında ateşkes ilan edildiğini duyurdu.

PETROL GELİRLERİ AZALDI

Uluslararası petrol ve enerji uzmanı Dr. Memduh Selame, Körfez ülkelerinin petrol fiyatlarındaki artıştan geçici olarak fayda sağladığını, ancak bu kazançların ateşkesin ilan edilmesiyle birlikte azalmaya başladığını belirtti.

Selame, Körfez ülkelerinin bütçelerinin çoğunlukla Brent tipi petrol için varil başına 85 ila 95 dolar arasında değişen referans fiyatlara dayandığını ifade ederek, “Mevcut fiyatlar bu seviyelerin oldukça altında, bu da başta Suudi Arabistan olmak üzere bu ülkeleri harcamalarını karşılamakta zor durumda bırakıyor.” dedi.

Çin’in Körfez ülkelerinin petrol gelirlerini belirlemede kilit rol oynadığını belirten Selame, “Çin, dünyanın en büyük petrol ithalatçısı ve Körfez ham petrolüne olan talebin ana kaynağıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

“KÖRFEZ ÜLKELERİ HÜRMÜZE BAĞIMLI”

Körfez ülkelerinin tek bir çıkış noktasına (Hürmüz Boğazı) bağımlılıktan kaçınma arayışları hakkında ise Selame, Hürmüz Boğazı’nın, Endonezya, Malezya ve Tayland arasındaki Malakka Boğazı’ndan sonra dünyanın en önemli ikinci petrol geçiş noktası olduğunu söyleyerek, Körfez ülkelerinin boğaza bağımlılığının “on yıllarca süreceğini, hatta sonsuza dek devam edebileceğini” vurguladı.

SUUDİ ARABİSTAN

Suudi Arabistan’ın, doğudaki petrol sahalarından Kızıldeniz kıyısındaki Yenbu Limanı’na günlük 2 ila 4 milyon varil kapasiteyle petrol taşıyan bir boru hattına sahip olduğunu belirten Selame, bu hattın, Hürmüz Boğazı kapansa bile ülkenin petrol üretiminin yaklaşık yarısını ihraç etmesini mümkün kıldığını aktardı.

BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ise Abu Dabi’den Fuceyre Limanı’na uzanan ve günlük 1.8 milyon varil kapasiteye sahip bir boru hattı kullandığını ifade etti.

Selame, “Bu alternatifler, Hürmüz Boğazı üzerinden geçen petrol miktarını günlük 20 milyon varilden 14.5 milyon varile düşürebilir; ancak boğaza olan tam bağımlılığı ortadan kaldırmaz.” değerlendirmesinde bulundu.

ÜRDÜN’ÜN TURİZMİ ETKİLENDİ

Ürdünlü ekonomi uzmanı Hüsam Ayiş, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının Ürdün ekonomisini özellikle enerji sektöründe olumsuz etkilediğini belirtti. Turizm sektörünün de ciddi zarar gördüğünü belirten Ayiş, savaş nedeniyle rezervasyon iptallerinin yüzde 95’e ulaştığını, bu durumun yaz sezonunu başlamadan bitirdiğini söyledi. Oysa 2025’in ilk beş ayında turizm gelirlerinde yüzde 15,7 oranında artış, turist sayısında ise yüzde 20,6’lık bir büyüme kaydedilmişti.

Ekonomik toparlanma için ateşkesin kalıcılığı ve hükümetin alacağı teşvik edici önlemlerin belirleyici olacağını belirten Ayiş, saldırıların genel olarak Ürdün ekonomisinin ivmesini yavaşlattığını ifade etti.

MISIRTA TEMEL ÜRÜNLERİN FİYATI ARTTI

Mısırlı ekonomist Abdunnebi Abdulmuttalib ise ülkesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, İsrail’in İran’a saldırılarının Mısır’da bazı temel ürünlerin fiyatlarında yüzde 2 ila yüzde 10 oranında artışa yol açtığını ve bu durumun kamu maliyesini zorladığını belirtti.

İsrail gazının kesilmesiyle Mısır’da elektrik üretiminde yeniden “yük azaltımı” senaryosunun gündeme geldiğini ve bunun daha önce yıllık 4 milyar dolarlık kayba yol açtığını belirten Abdulmuttalib, savaş döneminde dolar kuru 51 cüneyhi geçerken, Merkez Bankası döviz transferlerine sınırlama getirdiğini, ateşkes sonrası ise 50 cüneyhin altına gerilediğini aktardı.

Abdulmuttalib, 15 Haziran’da Mısır borsası sert düşüş yaşasa da sonraki günlerde istikrarı sağlandığını ve yabancı yatırımcı çıkışının sınırlı kaldığını kaydetti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir