Kırklareli’nin Demirköy ilçesi İğneada beldesinde, 5 Eylül 2023’te etkili olan şiddetli yağış sonucu ‘Sisli Vadi’ adıyla kurulan ruhsatsız bungalov tesislerinde yaşanan sel felaketinde 6 kişi hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı. Doktor Selman ve eşi Mihriban Bağışlar, emekli öğretmen Raile Şimşek, eşi Ahmet Baki Şimşek, Suna Duman ve tesis müdürü Ümit Solmaz sel sularına kapılarak yaşamını yitirdi.
Yapılan soruşturma sonucunda, tesisin ruhsata aykırı olarak inşa edildiği, vergi kaydının ise ‘karma çiftlik’ olarak gösterildiği ortaya çıktı. Sosyal medyada ‘Doğada uyanmak, oksijeni bol’ gibi sloganlarla tanıtılan tesise, İl Özel İdaresi tarafından yıkım kararı verilmiş ve mühürlenmişti.
YÖNETİCİLER HAKKINDA 2,5 YIL HAPİS İSTENİYOR
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada, işletme sahibi Bülent Bayrak ve yöneticiler hakkında ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma’ suçundan toplam 22 yıl 6 aya kadar hapis talep edildi. Bayrak tutuklanırken, diğer yöneticiler tutuksuz yargılanıyor.
Mahkeme sürecinde İstanbul Teknik Üniversitesi’nden uzmanların da yer aldığı bilirkişi heyeti, Bayrak ve bazı yetkilileri ‘asli kusurlu’ buldu. İlk mahkeme Bayrak’a 11 yıl 3 ay, diğer iki yöneticiyi ise 7 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırdı. Ancak istinaf mahkemesi kararı bozdu ve yargılama yeniden başladı.
İstinaf mahkemesi, cezanın dosyadaki delillere göre daha ağır olması gerektiğine dikkat çekerek, Bayrak’ın ceza indiriminin kaldırılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, dava dosyasındaki bazı dijital delillerin hasar görmesi nedeniyle yeni bilirkişi incelemesi yapılması kararı aldı.
TUTUKLU SANIK AĞLADI: “TUTUKLULUK İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ”
Duruşmada savunmasını yapan işletme sahibi tutuklu sanık Bülent Bayrak, savunmasını yaptığı sırada zaman zaman ağladı. Sel öncesi müdahale şansı olmadığını söyleyen Bayrak, şunları söyledi:
Çünkü AFAD’tan, meteorolojiden uyarı mesajı gelmedi. Öngörüyü görmek mümkün değil. Yaşanan doğal afettir. Yapıları DSİ raporlarına göre inşa ettim. Orayı yıkan su değil kütüklerdir. Mühür göstermelikti arka taraftaki yapıya vuruldu. Bana, ‘Bülent sen çok güzel bir proje yapıyorsun devam et bu Türkiye’ye örnek olacak bir proje’ denildi. Ben 22 aydır tutukluyum, en ağır adli tedbiri uygulayın. Çok üzgünüm hayatını kaybeden insanlardan dolayı. Ben tahliyemi talep ediyorum. Elektronik kelepçe, ev hapsi uygulanabilir. Artık tutukluluk işkenceye dönüştü. İş kaybım çok; 250 işçiden 80 işçiye kadar düştük, şirketim büyük ticari kaybı vardır. Benim birilerinin adamı olduğum söyleniyor. Ben kimseyi tanımam, hiçbir siyasetçi akrabam yok, tanıdığım yok. İşimi yapmam için, sağlığım için tahliyemi talep ediyorum. Biz battık bitiyoruz. Bunun için tahliyemi talep ediyorum.
“SEL UYARISI YAPILMADI”
Duruşmada çiftlikte çalışanların ifadesine başvuruldu. Çalışanlardan Rahmi Gencer, şu ifadeşeri kullandı:
Olay, sabahı saat 06.00 da, kalktım. Çayı koydum ve bu sırada Burhan Kip, bizim camı çalarak ‘yağmur yağıyor çıkın evi terk edin’ dedi. Dışarıya çıktığımda dize kadar yağmur vardı, dere dolu geliyordu. Eşimle kaçmaya başladık. Bu sırada eşim düştü bağırmaya başladı, Burhan usta ona yardım ederek kurtardı. Sonra Burhan usta Ümit Solmaz’ın kalktığı yere giderek, ‘Ümit kalk su geliyor’ dedi. Biz ormana kaçmaya başladık. Biz müşterilere gidemezdik, aramızda 500 veya 600 metre mesafe vardı. Sel uyarısı yapılmadı. Beni işe Burhan Kip aldı Bülent Bayrak’ı hiç görmedim olaydan sonra orasının ona ait olduğunu öğrendim. Sonra İğneada’ya gittik. Ben bugüne kadar böyle büyük bir yağış yaşamadım. Müşterileri uyaran kimseyi görmedim. Maaş almadım 5 gün olmuştu işe başlayalı.
“MÜŞTERİLERİ UYANDIRMAK AKLIMA GELMEDİ”
Rahmi Gencer’in eşi Nesrin Gencer, oğlunun daha önce orada çalıştığını belirterek,şunları söyledi:
Eşi hamile olunca sonra biz orada çalışmaya başladık. Bizi Burhan Kip işe aldı. Bizim maaşımızı Bülent Bayrak verecekti. Ben onun Sisli Vadi’nin sahibi olduğunu biliyordum. Olay günü eşimi kaldırdım, ‘kalk çayı koy’ dedim. Çayı koydu sonra Burhan usta cama vurdu evden çıktık dize kadar su vardı. Su çoğaldı sonra Burhan usta Ümit’i uyandırmak için bağırdı, ‘Ümit kalkar mısın şakası yok bu işin’ diye seslendi. Burhan usta suyun nereden geldiğini öğrenmeleri için traktörle çocukları gönderdi. Tesiste müşteriler vardı ve onları uyandırmak hiç aklıma gelmedi. Saniyelerle yarışıyorduk. Ormana doğru kaçtık, sel geliyordu. Ben kaçarken düştüm ve beni Burhan usta kurtardı. Selden sonra gittim kaldığım evde çantam ve eşyalarım karıştırılmıştı. Bana hiçbir uyarı gelmedi, Bülent beyi bir gün sonra tesiste gördüm. Saniyeler ile mücadele ettiğimiz için müşterilere gidemedim. Bize olaydan 2 ay sonra Mehmet Gamsız tarafından maaş verildi.
Sanık ve tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanık Bülent Bayrak’ın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.