Sıfırdan Osmanlı’nın zirvesine: Sokullu Mehmed Paşa

Osmanlı Devleti, cihan hakimiyeti, kültür ve edebiyatı, müzik, bilim ve mimarisiyle dünya tarihinde müstesna bir yer tutuyor.

Bu devasa imparatorluk, karizmatik padişahların yanında kudretli devlet adamları tarafından asırlarca ayakta durdu.

Bu zamana meydan okuyan devletin yönetiminde devşirme paşalar ise önemli bir yer tutuyor. Tarihe damga vuran devşirme paşalardan en dikkat çekeni ise Sokullu Mehmed Paşa.

BOSNA’DA HRİSTİYAN BİR GENÇ: BAYO

Hıristiyan adı Bayo olan Sokullu Paşa, 1505’te Bosna’nın Vişegrad kazasının Rudo nahiyesinin Sokoloviç köyünde doğdu.

Eğitimine doğduğu topraklarda başlayan Sokullu, Mileşeva Manastırı’nda rahip olan dayısından dersler aldı.

Yaşı 18’i bulduğunda kıvrak zekası ve çalışkan karakteri ile dikkat çeken Sokullu, Bosna’ya devşirme oğlanları toplamak üzere gönderilen Yayabaşı Yeşilce Mehmed Bey ile birlikte Edirne’ye geldi.

ENDERUN’A GİREN BAYO, MEHMED OLDU

Edirne’ye gelen genç Bayo (Sokullu), burada eğitim almaya başladı. Edirne Sarayı’nın iç oğlanlarına dahil olan Bayo, Mehmed ismini aldı.

Eğitimini başarı ile tamamlayan genç Mehmed, Defterdar İskender Paşa’nın maiyetine geçti.

İskender Paşa’nın bir seferdeyken öldürülmesiyle birlikte Enderun’a girdi.

Burada önce küçük odada hizmete verilen Mehmed, oradan iç hazine bölümüne geçiş yaptı.

YÖNETİMDE BASAMAKLARI TEK TEK ÇIKTI

Burada kendini gösteren Mehmed, kariyer basamaklarını hızla tırmanmaya başladı.

Kendini her alanda ispat eden Mehmed; rikabdar, çuhadar, silâhdar, çaşnigirbaşı ve büyük kapıcıbaşı olarak görev yaptı.

Bir yandan saray hizmetlerini sürdüren Mehmed bir yandan da ailesini yanına aldı.

Adını duyuran Mehmed’in ilk büyük sınavı ise Barbaros Hayreddin Paşa’nın 5 Temmuz 1546’da vefatıyla başladı.

İLK SINAV: OSMANLI’NIN KAPTAN-I DERYASI SOKULLU MEHMED

Bosna’dan Hristiyan bir çocuk olarak yola çıkan Bayo, Mehmed adıyla 41 yaşında Osmanlı İmparatorluğu’nun kaptan-ı deryası oldu.

Donanmasıyla Akdeniz, Karadeniz, Ege ve daha geniş denizlerde nam salan Osmanlı’nın yeni kaptan-ı deryası Temeşvar’ı fethetti.

Buradaki başarısı ile dikkat çeken Mehmed, Trablusgarb’ın fethinde bulundu. 

Denizlerde kendini ispatlayan Mehmed, Rumeli Beylerbeyi olarak atandı.

Dördüncü vezirliğe getirilen Sokullu, İran’la yapılan barış görüşmelerine katılan isimlerden biri oldu.

SARAYA DAMAT OLDU

Vezîriazam Kara Ahmed Paşa’nın 29 Eylül 1555’te öldürülmesi ve ikinci vezir İbrahim Paşa’nın emekli edilmesinin ardından üçüncü vezir olarak atandı.

Yönetim basamaklarını hızla tırmanan Sokullu Paşa, Rüstem Paşa’nın 12 Temmuz 1561’de vefat etmesiyle yerine Semiz Ali Paşa getirildi ve ikinci vezirliğe yükseldi.

Bir yandan da hanedana damat olan Sokullu Paşa, Şehzade Selim’in kızı İsmihan (Esmahan) Sultan ile evlendi.

SIFIRDAN OSMANLI’NIN ZİRVESİNE: SADRAZAM SOKULLU MEHMED

Enderun’dan çıkan Bosnalı Bayo (Sokullu) için yükselebileceği en yüksek makamın kapıları ise Semiz Ali Paşa’nın Haziran 1565 vefatıyla açıldı.

Tarihte tam da bugün, 27 Haziran 1565’te Sokullu Mehmed Paşa, sadrazam oldu.

Kariyerindeki en kritik dönem Kanuni’nin emrinde görev yaparken şehzadeler arasındaki çekişmeli yıllar oldu.

Şehzade Selim ile Şehzade Bayezid’in taht varisliği mücadelesinde Konya Ovası’nda yapılan savaştan Şehzade Selim’in galip çıkmasında önemli rol oynayan Sokullu Paşa, böylece Kanuni sonrası için de yerini sağlamlaştırdı. 

ZİGETVAR KUŞATMASI VE KANUNİ’NİN ÖLÜMÜ

Osmanlı Devleti’nin en yüksek makamına erişen Sokullu, Mayıs 1566’da Kanunî Sultan Süleyman’la birlikte Zigetvar Seferi’ne katıldı.

Kuşatma sırasında Kanuni’nin rahatsızlığı, Sokullu’nun sorumluluğunu artırdı.

Yaklaşık bir ay süren Zigetvar kuşatmasının bütün sorumluluğunu Sokullu Paşa üstlendi.

Zigetvar’ın düşmesine kısa süre kala Kanunî Sultan Süleyman son nefesini verdi.

Seferde padişahın ölümünün kaosa neden olmasına engel olan Sokullu, ölüm haberini askere duyurmadan kaleyi ele geçirdi.

KAOSA FIRSAT VERMEDİ, SELİM’İ TAHTA ÇIKARDI

Kaosu başarıyla yöneten Sadrazam Mehmed Paşa, Kütahya’daki Şehzade Selim’e babasının vefat haberini gönderdi.

Padişahın vefatını Şehzade Selim Belgrad’a yaklaşınca halka duyuran Sadrazam, askeri de etkileyici sözleriyle sakinleştirerek ortamı yumuşattı.

Padişah değişimini baaşrı ile gerçekleştiren Sokullu, bu icraatıyla da tarihe geçti.

II. Selim tahta geçince işleri yeni padişaha bıraktı.

3 PADİŞAHA DA SADRAZAMLIK YAPTI

Kanuni’den sonra II. Selim’e de sadrazamlık yapan Sokullu Paşa, sonrasında III. Murad zamanında da görevine devam etti.

Sıfırdan Osmanlı’nın zirvesine tırmanan bu kudretli devlet adamı, son döneminde resmi olarak makamını korusa da etkinliğini yitirdi.

Kendi sorumluluğundaki işlerde birle görmezden gelinen Paşa, eski otoritesinden çok uzağa düştü.

KONAĞINDA HANÇERLENİP ÖLDÜRÜLDÜ

Entrikalara, rakiplerinin oyunlarına karşı koyarak görevine devam eden Sadrazam Mehmed Paşa, 12 Ekim 1579’da bir ikindi vakit konağına gelen meczup bir derviş tarafından kalbine saplanan hançerle şehit edildi.

Uzun boylu fiziğine atıfla ‘Tavil’ veya ‘Uzun’ lakaplarıyla anılan paşa Sokullu Mehmed Paşa olarak tarihe geçti.

40 yıla yakın süre Osmanlı bürokrasisinin en üst seviyelerinde görev yapan Paşa; zeki, kabiliyetli, adaletli ve insaflı bir kimse olarak tarihi vesikalara geçti.

BİRÇOK ESER KAZANDIRDI

Paşa, uzun süren sadrazamlığı esnasında birçok hayır eserinin de inşasına öncülük etti. Bu kapsamda Paşa’nın inşa ettirdiği en ünlü eserler Azapkapı Cami, Kadırga Camii olarak bilinirken, bunların yanında İstanbul, Lüleburgaz ve Antakya’da daha birçok cami, medrese, han, hamam, çeşme, köprü, arasta, imarethane gibi eserler inşa ettirdi.

Ulemaya saygılı ve kanaatkar bir kişiliğe sahip olduğu belirtilen Sokullu Paşa, tarihi kaynaklarda uzun boylu, güzel yüzlü, gür sakallı birisi olarak tasvir edilir.

Sokullu Paşa’yı Bosna’dan Osmanlı Devleti’nin zirvesine taşıyan üstün zekası ve çalışkanlığı, bunların yanında görevi süresince tarihe geçecek birçok askeri ve diplomatik tarihi gelişmenin de mimarı oldu.

SOKULLU’NUN TARİHE YÖN VEREN İCRAATLARI

Zigetvar Kuşatması’nda padişahın ölümünü saklayıp, başarılı bir taht değişimi sağlayarak devleti kaostan kurtaran Sokullu, bu askeri başarısının yanına, Timeşvar ve Trablus gibi fetihleri de ekledi.

Bu anlamda, şehzadelerin veliahtlık savaşında da önemli rol alan Sokullu Paşa, bu tehlikeli dönemin de devlet açısından en az zararla atlatılmasıyla tarihe geçti.

Bunun yanında İnebahtı Deniz Savaşı’nda ağır bir yenilgiden çıkan Osmanlı Donanması’nı kısa sürede yeni baştan ihya edip Akdeniz’e indiren Sokullu, yönetimdeki kudretini de bir kez daha göstermiş oldu.

Sokullu ayrıca dönemine göre ileri düzeyde kabul edilecek Don-Volga ve Süveyş Kanalı gibi projeleri de Osmanlı’nın gündemine getiren isim olarak tarihe geçti.

Sokullu, deneyimi, zekası ve bilgisi ile emrinde olduğu padişahları bile gölgede bırakarak fiili olarak devleti yöneten birkaç kudretli sadrazamdan biri oldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir